SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L İMAN

<< 51 >>

DEVAM: 41. Ameller Niyetlere Ve Sevap Elde Etme İsteğine Göredir, Herkes İçin Niyet Ettiği Vardır

 

حدثنا حجاح بن منهال قال: حدثنا شعبة قال: أخبرني عدي بن ثابت قال: سمعت عبد الله بن يزيد، عن أبي مسعود، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إذا أنفق الرجل على أهله يحتسبها فهو له صدقة).

 

[-55-] Ebu Mes’ud r.a. şöyle dedi: Nebiyy-i Mükerrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Kişi Allah'ın rızasını gözeterek ailesine harcama yaptığında bu kendisi için sadaka olur.

 

Tekrar: 4006, 5351

 

 

حدثنا الحكم بن نافع قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: حدثني عامر بن سعد، عن سعد بن أبي وقاص: أنه أخبره: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إنك لن تنفق نفقة تبتغي بها وجه الله إلا أجرت عليها، حتى ما تجعل في في امرأتك).

 

[-56-] Sa'd b. Ebî Vakkas'tan rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın rızasını gözeterek yaptığın her harcamadan dolayı sevap alırsın, hatta eşinin ağzına koyduğun lokmadan bile.

 

Tekrar: 1295, 2742, 2744, 3936, 4409, 5354, 5659, 5668, 6373, 6733

 

 

AÇIKLAMA:     Allah'ın rızasını gözeterek": Kurtubî bu konuda şöyle der: Bu sözün kendi­sinden anlaşılan şudur; yapılan harcama vacip olsun mubah olsun ancak kişi Allah'a yaklaşmayı kasdettiğinde sevabı hak eder. Sözün zıddından ise şu anlaşı­lır: Allah'a yaklaşmayı kasdetmeyen kişi yaptığı harcamadan dolayı sevap ala­maz, ancak zimmeti kendisine gerekli olan nafaka borcundan kurtulmuş olur. Burada harcamaya "sadaka" adı mecaz olarak verilmiş olup, bununla sevap kasdedilmiştir. Hakikat anlamının kasdedilmediğini şu karine göstermektedir: Hâşimî soyuna mensup bir kadına sadaka/zekat haram olduğu halde, nafaka verildiğinde alması caizdir.

 

İkinci hadiste Sa'd'a hitap edilmişse de burada hem o hem de harcama yapma durumunda olan herkes kasdedilmiştir.

 

Allah'ın rızası": Yani Allah katında olan sevap.

 

Eşinin ağzına koyduğun lokmadan bile (sevap alırsın)": Nevevîbu ifadeden şu sonucu çıkarmıştır: Kişinin bir şeyden zevk alması şayet hakka uygun ise bu onun sevap almasına engel olmaz. Çünkü kişinin eşinin ağzına lokma koyması çoğunlukla eşi ile oynaşma durumunda olur. Bunda ise nefsin arzusunun payı bulunmaktadır. Bununla birlikte söz konusu durumda kişi sevap talep ederse bu Allah'ın lütfü ile gerçekleşir.

 

Ben (İbn Hacer) derim ki: Bu konuda kişinin hanımının ağzına lokma koy­masından daha fazlasını İfade eden bir hadis de bulunmaktadır. Müslim'in Ebu Zer'den rivayet ettiği hadiste Nebi s.a.v. şöyle buyur­muştur: "Sizden birinizin hanımı ile ilişkide bulunması da sadakadır". Sahabeden birisinin: "Bizden birisi şehvetini tatmin ettiği halde bundan do­layı sevap mı alıyor?" diye sorması üzerine Nebi s.a.v. Evet. Şayet o kişi şehvetini haram bir şekilde tatmin etseydi bu günah olmaz mıydı?" buyurmuştur.

 

Nefsin arzusuna bu derece uygun bir şeyde bile böyle sevap söz konusu olursa, nefsin arzusuna uygun olmayan şeylere ne demeli?

 

Nebi (s.a.v.)'in kullandığı "lokma" sözcüğü, bu kuralı sağlamlaştırmak İçin söylenmiş mübalağalı bir ifadedir. Çünkü açlıktan ölme durumunda olmayan hanımına bir lokma yemek yedirmekten dolayı bile kişi sevap alırsa, muhtaç bir kişiye birkaç lokma yediren kişiye ne demeli? Çok dü­şük değerde bir lokmayı İnfak etme bu kadar büyük sevap getirirken daha me­şakkatli ameller yapanların kazanacağı sevaplar hadsiz olmaz mı?

 

Bunlara ek olarak şu da söylenebilir: Kocanın, karısına yemek yedirmesinin yararı aslında yine kendisine dönmektedir. Çünkü bu, kadının beden güzelliğini etkilemekte, bunun yararı da kocaya ait olmaktadır. Yine çoğunlukla kadına harcama yapma, başkasına yapılan harcamaların aksine kişinin içinden gelerek olur. Diğer harcamalar ise nefisle mücahedeyi gerektirir. Hal böyle iken kadına yapılan harcamadan bîle sevap alınırsa, diğer harcamaların durumu ne olur? (Tabi ki onlara kat kat fazlasıyla sevap verilir.